Türkiye, genel seçimlerin yaklaştığı bir süreçte, tekrar kaos ve kriz dolu bir atmosfere doğru sürüklenmek istiyor. Bir biri ardına sıkılan kurşunlar, sadece Türkiye’nin barış ve kardeşlik ortamını, istikrar havasını yok etmeyi hedeflemiyor. Aynı zamanda tarihî hinterlandında yeniden aktif bir rol üstlenen Türkiye’yi sınırları içine dönmeye zorluyor.

İfade etmeliyim ki, ne rahmetli savcımız üzerinden oluşturulmaya çalışılan kriz ortamı, ne de Türkiye’nin önünü açacak Başkanlık sistemini sabote etme girişimleri başarıya ulaşacaktır. Çünkü Türkiye son 13 yıldır bu tür senaryolarla çokça karşılaştı. Hepsini de başarıyla geçti. Çünkü biz biliyor ve inanıyoruz ki, “Kaptanı Nuh olan, tufandan korkmaz.”

Yazılan çirkin senaryolar ne kadar güçlü olursa olsun, ondan daha güçlü olan Mutlak bir İrade vardır ve bizim irademiz ona teslim olmuştur. Dolayısıyla hiçbir korku ve tedirginlik rüzgarı Türkiye’yi geri götüremeyecektir.

Genel seçimler yaklaşırken İstanbul iş dünyasını temsilen bir başkan olarak açıklamak isterim ki, ülkemiz bu seçimlerden de gelecek vizyonunu güçlendirerek çıkacaktır. Bu seçimlerden sonra, neredeyse son 10 yıldır hakkında sürekli konuşulan, üzerinde başta Başkan Yardımcılığını yürüttüğüm TOBB olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu tarafından çalışmalar yapılan yeni bir anayasaya kavuşacağız. Bu anayasa ile birlikte de Türkiye’yi uçuracak, istikrarını perçinleyecek, yönetimini halka daha hesap verebilir hale getirecek bir başkanlık sistemine ulaşacağız.

Son olarak ifade etmeliyim ki, Türkiye’de hâlâ değişime inanmayan, ülkeyi büyük ülkülerle donatmak isteyenlere ayak bağı olmayı, onları kutlu yolculuklarından alıkoymayı görev kabul eden zihniyette kişi ve kurumlar var. Onlar, sırça köşklerinde, halktan ve hayatın gerçeklerinden uzak bir şekilde yaşarken, Türkiye ve Türk halkı üzerine söz söyleyebileceklerine inanıyorlar. Bilinmelidir ki, hiçbir taşeron güç ve kurum, Türkiye’nin 2023 ve 2071 hedeflerine doğru koşar adım gitmesini önleyemeyecektir. Yine hiçbir kuvvet, Türkiye’nin mazlumların ve ümmetin umudu olmasını engelleyemeyecektir.

Onlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sözünü hatırlatmak isterim: “Bizim gönlümüzdeki uhuvvet, kardeşlik, muhabbet, aşk var ya, onu yıkamadıkları sürece asla zafer kazanamazlar. Bizim kardeşliğimiz Türkiye’nin istikbalidir. Hatta ümmetin, tüm mazlumların tutunacakları yegane umut dalıdır.”

İşte biz bu kardeşliğe, yaptıklarımızı aşk ve muhabbetle yapmaya güveniyoruz.